Profesyonel bulaşık makinesi üreticilerinin alelade bir temizlik kimyasalı kullanılmaması yönündeki ikazları, kimi işletmelerce abartılı, hatta gülünç bulunabilmektedir. Bununla birlikte, durumun ciddiyeti en geç yıkama sonrasında bardakların üzerinde çizgiler oluştuğunda ve tabaklarda yemek artıkları kaldığında ortaya çıkmaktadır.
“Hatalı dozajlamanın sonuçları kendini yavaş yavaş gösterir; durum anlaşıldığında ise çok geç kalınmıştır.ˮ
Oppenau'da (Schwarzwald) konuşlu bulaşık yıkama kimyasalı üreticisi Etol firmasından uzmanlar Frank Zander (resimde solda) ve Wolfgang Gauss (resimde sağda), bu konunun başlı başına bir bilim olduğunun farkındalar.
Satış Müdürü olarak Frank Zander, gastronomi işletmelerinin her gün karşı karşıya olduğu zorluk ve koşullara hayli aşina. Wolfgang Gauss ise, ürün geliştirme, kalite güvencesi ve iş analizi faaliyetlerinden sorumlu.
İki uzman, verdikleri röportajda iyi bulaşık yıkama kimyasallarını meydana getiren unsurları açıkladı.
BAY ZANDER, “TEMIZLIK KIMYASALLARI VE DOĞRU DOZAJˮ KONUSU GASTRONOMI IŞLETMELERI VE OTELLER IÇIN NEDEN ÖNEM TAŞIYOR?
Frank Zander: Temelde, bir endüstriyel bulaşık makinesinin işletmecisi için en kilit hedef, hijyenik açıdan kusursuz sonuçlar ve temiz, parıldayan mutfak takımları elde etmektir. Bu, işletmenin kartvizitinin önemli bir bölümünü temsil eder. Hem kişisel ihtiyaçların hem de yasal gerekliliklerin karşılanması içinse, yüksek kaliteli bir bulaşık makinesine sahip olmak tek başına yeterli değildir. Temizlik kimyasalının doğru dozajlanmış ve kullanıcının ihtiyaçlarına tam olarak uyarlanmış olması gerekir. Bulaşık yıkama süreci, mekanik, zaman, sıcaklık ve kimyasallar arasında bir simbiyozdur. Bu faktörlerden herhangi birisi yetersiz olduğunda, bu durum sürecin tamamına doğrudan etki edecektir.
TEMIZLIK KIMYASALI SEÇIMINDE VE DOZAJLAMASINDA KULLANICILAR TARAFINDAN EN SIK YAPILAN HATA NEDIR?
Frank Zander: Temizlik kimyasalı ürünlerinin kullanımında yapılan hataların kullanıcı tarafından ilk bakışta farkedilmesi hiç de kolay değildir. Bu yüzden, gastronomi ve otel işletmesi çalışanlarının bu konuda duyarlılaştırılması özellikle önem taşımaktadır.
UYGUN OLMAYAN TEMIZLIK KIMYASALLARI KULLANILMASI BIR ENDÜSTRIYEL BULAŞIK MAKINESINE HANGI BOYUTLARDA ZARAR VEREBILIR?
Wolfgang Gauss: Uygun olmayan temizlik kimyasallarının bulaşık makinesinin işleyişi üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri olabilir. En kötü senaryoda, köpüren maddeler kullanılması, bulaşık makinesinin yıkama performansını tamamen felce uğratabilir.
Frank Zander: Örneğin el bulaşık deterjanları kullanılması, belirgin derecede köpük artışına yol açarak istenen temizlik performansına engel olur. Ayrıca, bulaşık makinesinin yıkama basıncı da el bulaşık deterjanı kullanılmasından olumsuz yönde etkilenecektir. Bu noktada, kötü yıkama sonuçları kaçınılmaz olacaktır.
Wolfgang Gauss: Buna ek olarak, uygun olmayan temizlik kimyasalları, bulaşık makinesinin içinde onarılamayacak düzeyde korozyon oluşmasına neden olup makineye büyük zarar verebilir. Bu konuda tecrübeli olmayan bir kişi, hangi temizlik kimyasalının uygun olup olmayacağını ayırt edemez. Yaşanan sorunların büyük bir kısmı, bu tipte temizlik kimyasallarının sürekli olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Olumsuz etkiler, kendini yavaş yavaş göstermektedir.
FAZLA VEYA YETERSIZ DOZAJIN YOL AÇTIĞI DURUMLAR NELERDIR?
Frank Zander: Yetersiz temizlik kimyasalı kullanılması, alkalik kimyasallar için gerekli olan pH değerine ulaşılmaması anlamına gelebilir. Bunun sonucunda, kötü yıkama sonuçları ve yetersiz hijyen söz konusu olacaktır. Fazla temizlik kimyasalı kullanılması ise, yıkanan bulaşıklar üzerinde artık alkalite kalmasına neden olacaktır. Bulaşıklar bu durumda mat ve sabunlu bir görünüm arzedecektir. Elbette, bu haldeyken konuklara servis amacıyla kullanılmaları hayal bile edilemez. Yeterli miktarda parlatıcı kullanılmaması halinde, yıkanan bulaşıklar lekeler bulunduracak ve makineden çıktıklarında ıslak durumda olacaklardır. Fazla parlatıcı kullanılması halinde ise, bulaşıkların üzerinde çizgiler oluşacak ve yüzeyler mat görünecektir.
ETOL GRUBU'NUN ŞIRKET PORTRESI
Schwarzwald'daki Oppenau ve Oberkirsch'te yerleşik bulunan Etol Grubu, yaklaşık 240 çalışanı ile temizlik ve hijyen, sağlık hizmetleri ve farmakolojik ürünlerin yanı sıra plastik mühendisliği alanında faaliyet gösteriyor. Orta ölçekli firma, özellikle ticari mutfaklara yönelik temizlik ve hijyen alanında 70 yılı aşan bir profesyonel tecrübeyle dikkat çekiyor. Kendi özel laboratuvarına sahip olan Etol Grubu, diğer unsurların yanında uzman bayilerle, kullanıcılarla ve MEIKO gibi köklü bulaşık makinesi üreticileri ile sürdürdüğü yakın işbirliği ile öne çıkıyor. Firma aynı zamanda, gastronomi işletmeleri, hastaneler, huzurevleri, restoranlar, kantinler ve öğrenci yemekhaneleri ile yaptığı uzun dönemli iş ortaklıkları ile tanınıyor. Ürün portföyü kapsamında, profesyonel bulaşık yıkama teknolojisi odaklı yüksek etkili temizlik kimyasalları ve parlatıcılar, mutfak alanlarının temizlenmesine yönelik ürün ve hizmetler, çok amaçlı temizlik maddeleri, dozajlama teknolojileri ve hijyen yönetimi için kişiselleştirilmiş konseptler yer alıyor.
UZMAN BIR KIŞININ YARDIMINI ALMAK SIZCE BIR ZORUNLULUK MU?
Frank Zander: Bu doğru bir tespit; zira ihtiyaç profilleri ve suyun sertlik derecesi veya bulaşıkların üzerinde oluşan kirlenme türleri gibi temel koşullar, bir konumdan diğerine her zaman farklılık gösterecektir. Uzman kişi, münferit bileşenleri ve karmaşık bir yapı olarak yıkama sürecini analiz edecek, sonrasında işletme için doğru ürünleri seçecek ve doğru dozaj miktarını belirleyecektir.
BULAŞIKLARIN HIJYENIK ŞEKILDE TEMIZLENMESI IÇIN BIR TEMIZLIK KIMYASALINDA BULUNMASI GEREKENLER NELERDIR?
Wolfgang Gauss: Hijyenik açıdan kusursuz sonuçlar elde etmek için, bulaşık yıkama sürecinin tamamının kusursuz bir uyum içerisinde olması gerekir. Ticari bulaşık yıkama sürecine ilişkin kılavuz talimatlar, DIN tarafından sağlanmaktadır. Bu normlar dahilinde, gerekli sıcaklıklar ve temas süreleri açıkça belirtilmiştir.Bir bileşen olarak yakından incelendiğinde, temizlik kimyasalı, diğer işlevlerinin yanı sıra yıkama suyunun pH değerinin alkalik olmasından sorumludur. Bu unsur, yıkama sonuçları üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir ve bulaşık makinesinin hijyenik durumda kalmasına destek olur.
MARKASIZ BIR ÜRÜN KULLANMAYA BAŞLANMASI HALINDE NE TÜR SORUNLAR MEYDANA GELEBILIR?
Frank Zander: Bir sistem doğru şekilde ayarlanmış ve ideal şekilde işlev gösteriyorken, mevcut bileşenlerden birinin değiştirilmesi tüm dengeyi altüst edebilir. Prensipte, farklı hammaddelerden oluşan başka bir temizlik ürününe geçiş yapılması halinde, yıkama sonuçları kötüleşecektir; hatta bu durum bulaşık makinesinde çökelmeler oluşmasıyla sonuçlanabilir.
“Yapılacak bir temizlik kimyasalı değişimi, tüm bulaşık yıkama sürecinin dengesini bozabilir.ˮ
ÖZELLIKLE BARDAKLARIN YIKANMASI IÇIN UYGUN OLAN BIR TEMIZLIK KIMYASALINDA BULUNMASI GEREKENLER NELERDIR?
Wolfgang Gauss: Cam, son derece hassas bir malzemedir. Yıkanması esnasında, yalnızca yüksek kırılma tehlikesi değil, ayrıca cam korozyonu tehlikesi sebebiyle de yüksek talepler söz konusudur. Tecrübelerimize göre, cam ürünler özellikle hafif-alkalik temizlik maddeleri kullanımında kolayca zarar görebiliyor. Ayrıca, cam yüzeylerin optimum seviyede nemlendirilebilmesi için, parlatıcının da özel yüzeyaktif maddeler içermesi gerekiyor.
PORSELEN VEYA SERAMIKTEN YAPILMIŞ DEĞERLI MALZEMELERLE ÇALIŞAN RESTORAN IŞLETMELERININ DIKKAT ETMESI GEREKEN KONULAR NELERDIR?
Wolfgang Gauss: Farklı bulaşık malzemeleriyle birlikte kullanılabilen yüksek kaliteli bir temizlik kimyasalı, su yumuşatıcı ve alkalik maddelerin dengeli bir kombinasyonundan oluşur. İhtiyaç profiline bağlı olarak, beyazlatıcılar da temizlik kimyasalının daha fazla optimize edilmesini sağlayabilir.
TEMIZLIK KIMYASALLARI VE KATKI MADDELERI: GASTRONOMLARIN BU NOKTALARA DIKKAT ETMESI GEREKIYOR!
Bulaşık yıkama kimyasalı uzmanı Etol Oppenau'nun Ürün Geliştirme, Kalite Güvence ve Analiz Müdürü Wolfgang Gauss, ticati temizlik kimyasallarının dikkat gösterilerek kullanılması gerektiğinin farkında. Aynı zamanda, gastronomi sektörü üzerinde ciddi bir baskı oluşturan ve özen gerektiren bazı bürokratik hususlar da söz konusu.
Bir işveren olarak aşağıdaki noktalara mutlaka uyulması gerekiyor:
1. Personel, tehlikeli maddelerin kullanımına ilişkin eğitim almış olmalıdır. Bu eğitim, güvenlik talimatları temel alınarak yılda en az bir kez gerçekleştirilmeli ve yazılı olarak belgelendirilmelidir.
2. Tehlikeli maddelerin kullanımı için ilgili koruyucu donanım, personelin kullanımı için hazır bulundurulmalıdır.
3. Temizlik kimyasallarının depolanması esnasında Federal Su Kanunu'na uyulmalıdır: Uygun olmayan depolamanın çevreyi olumsuz etkilemeyecek olması güvence altına alınmalıdır.
4. Sıklıkla, yağ tutucu sonrasında atık su parametrelerine yönelik sınır değerlerin aşılması sorunları yaşanabilmektedir. Böyle durumlarda, ürünün üreticisi bünyesindeki irtibat kişileriyle iletişim kurulması doğru bir yaklaşım olacaktır.
5. Yağ tutucuların işlevselliği emniyet altına alınmalıdır. Yağ tutucuya ilişkin olarak, kurulum düzenini ve bakımı ayrıntılı şekilde açıklayan kılavuz talimatlar, DIN tarafından sağlanmaktadır. En geç ayda bir boşaltma yapılmalıdır.
6. Boş konteynerlerin bertarafı esnasında, içerdikleri malzemelerin doğru şekilde geri dönüştürülebilmesi için tamamen boşaltılmış olmalarına dikkat edilmelidir.
